• Resolvin D1 hem manik hem de depresif dönemler için
bir durum belirteci olabilir.
• Resolvin D1, bipolar bozulukta kronik enflamasyonu
yansıtıyor olabilir.
• Resolvin D1 bipolar bozuklukta aksonal dejenerasyonu
gösteriyor olabilir.
• Resolvin D1 hastalığın ilerlemesini ve şiddetini izlemede
kullanılabilir.
Amaç: Bipolar bozukluk (BB), önemli psikiyatrik morbidite ve yeti
yitimi ile ilişkili kronik bir bozukluktur. Son araştırmalar, enflamatuvar
süreçleri BB patolojisiyle ilişkilendirmiştir. Eikosapentaenoik asit (EPA) ve
dokosaheksaenoik asitten (DHA) türetilen bir antienflamatuvar molekül
olan Resolvin D1’in (RvD1) apoptozu, nöroenflamasyonu inhibe ettiği ve
nörojenezi teşvik ettiği gösterilmiştir. Bu çalışma, BB hastalarında akut
epizot ve remisyon dönemleri arasında serum RvD1 düzeylerindeki
değişiklikleri ve bunların enflamatuvar ve metabolik sendrom (MetS)
parametreleriyle ilişkisini belirlemeyi amaçlamaktadır.
Yöntem: Bu prospektif klinik çalışma SCID-5’e göre BB-I tanısı konan
hastalarla yürütülmüştür. Bir önceki çalışmada manik ve depresif
dönemler sırasında serum RvD1 düzeyleri değerlendirilen hastalar, en az
8 hafta sonra ötimik döneme ulaştıklarında çalışmaya geri dönmeye davet
edilmiştir. RvD1, C-reaktif protein (CRP) ve hemogram testleri için kan
örnekleri hem akut epizot hem de remisyon dönemlerinde toplanmıştır.
Bulgular: Çalışmaya manik dönemdeki 32 hasta, depresif dönemdeki 27
hasta ve 41 sağlıklı kontrol dâhil edilmiş ve gruplar arasında anlamlı bir
yaş farkı bulunmamıştır. RvD1 düzeyleri takip sırasında manik dönemden
tam remisyon dönemine kadar anlamlı şekilde azalmıştır (p=0,017, z=-
2,391). Depresyondan remisyona geçişteki düşüş istatistiksel olarak
anlamlı değildir. Depresif epizotları remisyonda olan hastalarda serum
RvD1 düzeyleri kontrol grubunda yüksek kalmıştır (p=0,581, z=-0,553).
Takip döneminde mani döneminde beyaz küre (p=0,009, z=-2,606) ve
nötrofil (p=0,007, z=–2,693), depresyon döneminde ise CRP değerleri
(p=0,004, z=-2,880) istatistiksel olarak azalmış bulunmuştur.
Sonuç: Çalışma, serum RvD1 düzeylerinin sağlıklı kontrollere kıyasla BB
hastalarında manik ve depresif epizotlar sırasında yükseldiğini ve manik
epizot geçiren hastalarda remisyon döneminde önemli ölçüde düştüğünü
göstermektedir. RvD1’in manik ve depresif durumları tanımlamada tanısal
bir belirteç olarak potansiyel yararlılığını öneriyoruz. BB’de RvD1’in de rol
oynadığı enflamatuvar bir süreç olduğunu varsayabiliriz. Bipolar bozukluk
tedavisinde RvD1 yolaklarını hedeflemenin terapötik potansiyelini
keşfetmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Anahtar Sözcükler: Aksonal dejenerasyon, bipolar bozukluk, metabolik
sendrom, nöroenflamasyon, resolvin D1