• KMT2D genindeki varyantlar şizofreninin genetik
etiyolojisinde önem taşıyor olabilir.
• Nadir varyantların şizofreni ile ilişkisi nörogelişimsel
bozukluk hipotezini güçlendirebilir.
• Nadir varyantları uygun şekilde değerlendirirsek,
kılavuzlara doğru bilgi sunabiliriz.
Şizofreni, genetiğin etiyolojide önemli bir yere sahip olduğu çok etkenli
bir ruhsal hastalıktır. Genom boyu ilişkilendirme çalışmalarında (GWAS)
aday genlerde birçok yaygın varyant (tek nükleotid polimorfizmler)
saptanmıştır. Bununla birlikte, yaygın varyantlar, bozukluğun altında
yatan genetik değişikliklerin yalnızca bir kısmını açıklayabilmektedir. Bu
nedenle araştırmacılar, nadir varyantların şizofreni kalıtımında bilinen
kısmın dışında kalan kısmını açığa çıkartmakta faydalı olabileceğini
öne sürmektedirler. Bu yazıda erken başlangıçlı ve tedaviye yüksek
dirençli şizofreni tanısı konulan, eşlik eden hafif zihinsel yetersizliği
ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanıları olan 20 yaşında bir
erkek hastanın sunulması ve olgunun etiyolojisinde rol oynayabilecek
bazı nadir genetik varyantların tartışılması planlanmıştır. Olgu, klozapin
tedavisi başlanması için hastaneye yatırılmış ve makrosefali, yüksek
damak, belirgin alın, işitme azlığı ve hiperpigmente cilt lezyonları
nedeniyle genetik bölümüne danışılmıştır. Genetik bölümü tarafından
yapılan tüm ekzom dizi analizinde Kabuki Sendromu ile ilişkilendirilmiş
KMT2D (NM_003482.4) geni 15. ekzonunda 4168G>A(p.Ala1390Thr)
varyantı heterozigot olarak, ACMG (American College of Medical
Genetics and Genomics) 2015 sınıflandırma kılavuzuna göre klinik
önemi bilinmeyen varyant olarak saptanmıştır. KMT2D’deki varyantların
normal beyin gelişimi ile ilişkili olduğu ve şizofrenide rol oynayabileceği
bildirilmiştir. Bu yazıda sunulan olguda tespit edilen genetik varyantlar ile
şizofreni arasındaki ilişki alan yazın bilgisi dâhilinde tartışılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Genetik varyant, Kabuki, KMT2D geni, şizofreni